Kırmızı Gelincikler/ Niyazi Uyar

Gönül penceremin, Özgür kuşudur o! Uçar konar sabah akşam, Bir onun dalında Bir benim yüreğimde! Gün yirmi dört saat, Konuktur gönül pencereme. Ben de onun gizli sevdasına. Dünya dillerinin acizliğiyle, Yangın yeridir yüreklerde… Nice öyküler, şiirler, Yetmedi bana Onu tariflemeye! O ne Uludağ’ın yamaçlarındaki, Kızıl kestanelerin kızılında, Ne Beyler Sokak’ın otuz üç numarasında, Ne de…

ŞİİRLER ŞAİRİNİ TANIYAMAZ OLDU/ Nina Şahin

Gözlerin kapalı, karanlıkta yol arıyorsun, Çatlamış kalbinde derin bir yara. Bilerek attın bu adımları ateşlere doğru, Şimdi küllerin arasındasın, vicdan azabı yakanda. Okuduğun sayfaları anlamsız kıldın, Büyük şairlerin fısıltılarını kaybettin rüzgârda. Kelimeler unutulmuş, küflenmiş yıllar boyu, Umutlar çoktan kaldırılmış tozlu raflara. Pişmanlıkların zinciriyle bağlanmışsın Kendi zindanında esirsin, acılarını çoğaltıyorsun Kırık aynanın parçalarında gördüğün yabancılaşmış yüzün.…

Gazel/ Hamit Oral

bir rübai getirdi hayyam’ dan dilrüba sultan aklımı çeldi acemistanlı ol civan bilemezsin felek ne zaman sunar sana fırsatı vaktin hangi sularında avlanır yavru ceylan insan nefsinden ne kadar ödün verir kimdir yüreğini yangından kaçıran ister konuş ister sus yok hükmündesin biter başında her daim adına nutuk atan aşk desek de bunun adına ey gül-i…

GÖZLERİ GELİR AKLINA EN ÇOK SEVDİĞİNİN/ Hasan Çelikkol

Bu kadar çok âşık olursan birikmiş hüzünlerin zinciri olursun Gülerken ağlamak gelir içinden, mutlu değilsindir Resmin tam ortasına düşer kuşlar asılsız ağaç dallarından Kahramanı olamazsın hiçbirinin, bu da senin kefaretin Aşkı yaşamak güzel derler, evet güzeldir hem de çok Sonra bir bakarsın şeytanın dört çatallı oku Sevdiğim dediği çiçeğe bakarken bıçaklanmışsın Göğsünden, kim bilir hangi…

Çark/ Mehmet Rayman

çok şeylere yakındık sallasanız iliğimiz boşalır kıtlığın rengi değişti şimdi bizi yadırgıyor şalvarı geniş elbise bizim mutluluğumuz gün akşamı gelen yolcumuz dağların köylere inen tozu iki yakalı bir şehire taşıdık köydeki unu bulguru ayak üstü komşuluk geçişleri hep bu eşiğin üzerinden batardı çocukları çağırdığımız akşam güneşi bakkalın önüne toplanmış köy halkı çekimsiz bir fotoğrafın içinde…

Kapıda Bekleyen Yanar/ Şener Aksu

bir ömür nasıl heba edilir söylesem inanmasınız ben de inanmadım ama her şey ortada yüzü pas tutmuş zamanlar ve gölgesi kapılara vurmuş akşamlar ezberletiyor insana hatırla ne çok bekledin kapıların ardında bir insan nasıl içlenir söylesem anlamazsınız ben de anlamadım yaşım yetmeden haberim yoktu çünkü kendimden ne içimde ay uyudu ne zaman gözümde yoruldu hatırla…

HURİLERLE DANS/ Asım Gönen

yeşil etekleriyle dallar eğilmiş sulara ay ah ay açmış suyun penceresini dalgalarda yakamozların ritmi dansediyor hışırtılarla suyun koynunda ayın serabı suyun koynunda sevgilinin uzaklığı saçlarının şelalesi ve rüzgar göklerin perisi çözmüş düğmelerini çözmüş düğmelerini sularda şavkıyan ve gümüş dalgalara açmış göğüslerini iğdeler çiçek açmış yeşermiş yapraklar renkten renge girmiş kelebekler çiçekler arılar vızıldıyor ve altın…

Karanlığa Renga/ Bilsen Başaran – Aslıhan Tüylüoğlu

Karanlığa Renga/ Bilsen Başaran – Aslıhan Tüylüoğlu kırk kırbaçla karşıladım karanlığı kırk dil olan bu testere hayatı İkiye böldüm yılan sözlerini üstünden atladıkları kara yalanı bağırdım karanlığın ağlarına takılanları ensest livata çığında boğulanları gördüm karanlığın rahmindeki habis talanı badeli şeyhlerin fallusundan akanı cennet nuru sanan kadın erkek çocuk kendini safsataya sunan gafletteki zavallı halkımı düşündüm,…

Sabrın Uzayan Dili/ Mehmet Sadık Kırımlı

kıştı gökyüzüne erken yaslanmıştı gece… kuşlar uykuya çekilirken birer parıldayan kordu sanki karanlığın yüzünde uzaktan yanıp yanıp sönen yıldızlar ara sıra sessizlikle kucaklaşırdı sokaklar hayatın üstüne inerken kara perde soğuktu gece, soğuktu ölüm, soğuktu rüzgâr yapraklar titreyerek sokuldu birbirine kışa verdim kendimi bakarak uzak dağlara toprak perişan onca dikili ağacıyla orman yakmak başarı sayıldı, kül…

Sevişke – 1/ Sabahattin Yalkın

Sevişke – 1 Öpülecekse ana eli Başka el öpmem Yok eşi ne yerde Ne de gökyüzünde Sözüm söz dedim işte Hangi bedenin ana Hangi bedenin yosma Yaşadığın sevda Şimdi hangi bedeninde Öpüleri geceye gömme Aşar bizi unutsak da Her sevdanın sonu var Borçludur beden bedene İlle de öp öpe sev seve Güneşimiz düşmeden yere Buda…