Aşkı Arayan Adam
Yağmurla gelen bir uykusuzluk
ufkuna bir kadını alıyor yara gecede
orda bir masa, yatak, bir dolap
kitaplarım ve sarı düşlerim duruyor
haber bültenlerinden uzanarak.
Bu da geçmişim, öyle ısırgan
çakır dikenleri içinde gezindiğim
elimi attığım her şeyde bu günüme batıyor
düşüyorum içimdeki merdivenlerden
Kalbim değil, serçe parmağım kırılıyor
oysa sokaktan pırıl pırıl kızlar geçiyor
Upuzun bir bıçakla sevişiyorum gün boyu
gülümsemeler dışa doğru içe doğru yorgunluk
çocuklara, kadınlara, işçilere gülücük
kalbime kahır bırakıyorum
Tenhaydı masalar, üç kat birden suskun
geceler dadanıyor tatlı düşleriyle göğsüme
o kara saçlı esmer kızı düşünüyorum
geceme çarşaf olan günüme sızı
aşkı göze alamayan o hırsızı
Şehrimden uzaktayım ama bundan değil
gurbetimi sırt çantamda getirdim buraya
buraya bir salkım umut, bir yeniden başlama!
Bu kent bir kere sevişilen bir kadın gibi oysa
geceme ortak olmadan çekip gitti
o yüzden bir çocuk gibi gün boyu somurtmam
Hüzünlü değilim, acılı, yaslı, kaygılı
yine de kırılmış içimde bir mavi heves
odur dönüp duran o sıcak tezgahta
bir kilo mandalina aldım sana bir kucak karasevda ver
kalbim benden de senden de hızlı.
Ona tam yetişiyordum ki uçup gitti
siyah eteğinin önünde sus pus oldum
sorusunu yeniden ona sordum
dolaşan ellerimden kısılan sesimden kurtulup
yalnızlığın tülünü kaldıramadım
bir daha baksaydım alıcı gözle ona
buralardan olmayan o ürkek papatyaya
bazen olur sen uzaklara bakarsın
o yanından geçiyordur baka baka sana
bazen olur sen gördüğünde o başka bir yüze hayrandır
ayrı yerlere bakarsınız aynı sokakta.
bir yol var, biliyorum
karşı karşıya geleceğimiz
aynı geceye dilediğimiz aynı istek
bir aşk ki çok yakın…
Orada beklemekten sıkıldığın bir yerdesin
Belki bakkala çıkacaksın ekmek almaya
marullar domatesler ve soğanlardan sapınca
pat diye çarpışacağız aşkla!
(15 Ocak 2021)
Aslıhan Tüylüoğlu