Düştü toprağa havaya suya
Öldü havada kış
Boğuldu suda soğuk
Çözüldü toprakta buz
Gözeneklerinden terliyor bahar
Yeniden yeniden can giriyor toprağa
Uyandı kısır uykudan doğa
O elini suya soktu o elini suya.
Sen elini soktuğunda bir denize
Varsayalım Karadeniz’de Hopa’dan
Sarılıyor elin ırmaklar okyanuslarca
Haber uçuyor bir uçtan diğer uca
Elinin dalgacığı balığa
Küçük balık balinaya
Balina kaplumbağaya, o ıstakoza
Istakoz midyeyeo, da yosuna
Bir fısıltıdır ulaşıyor Antartika’ya
O elini suya soktu o elini suya.
Yağmur oluklarında sokak çukurlarında
Büyüyüp deniz olmayı düşleyen
Krater göllerinde kar erimesinde
Ağır akan ırmakta
Çocuk ayağı değdi çoğaldı sevinç
O elini suya soktu o elini suya
Küçük gölleri bilir misiniz?
Hani gurbet acısı çekerler hep
Dört yanı karayla çevrilidir
Ayrı düşmüş candır vatanından
Tek başınadırlar
Sesleri yetişmez başka sulara
O yüzden hep mahzundurlar
Titrer hasretten dalgacıkları
Haberi olur onların
O elini suya soktu o elini suya.
Sana da mı sevgilim sana da mı
Sana da mı cemre düştü?
Su gövdenin dörtte üçü
Buzların çözüldü mü?
Gözüne sevi yürüdü mü?
Cemrenin olsaydı yüzü
Senin yüzün olurdu..