hiçhiç öldü Mum
eğer bir ipucu ararsan çamuruna bak
işte orada elinin yazdığı dudak sızısı kadim mavilik bulacaksın
maviye gözünü kapa, gökyüzü bile
maviliği damıtıp boşalır üzerine
şimdi Ms. Obsesyon ve ben
renklileri ayrı yerlerde yıkamaya özen gösteriyoruz
çiteledikçe üstüme geçirdiğim günahları
toprağa ekilmemiş patatesler filizler kafasını uzatıyor hayata
hatırlar mısın Mum?
bir elimde soyacak bir elimde hiçhiç
yavaşça, okşar gibi umutlarını çöp kovasına atardım
her tarafında yeni yol izleri
ve yaşamaya yemin etmiş o bok rengi inatçi lekeler,
Obsesyon ağladı
-ooobsesssyonlarr da ağlarr-
sen ağlamayı unut, lekeleri unutma
şimdi hamiş, Kola, Fanta ve sen
iki göz odada bir kilo mama tokluğuna nefes alıyorsunuz
hiçhiç orda yok
-hiçhiç öldü-
kapınızı açsan karşısında bir avuç havuz bulacaksın
havuzun üstünde bir avuç ölü yaprak
hiçhiç orda yok
-hiçhiç öldü-
vasiyeti suya gömülmekti
bir nefeslik tükürük oldu
toprağı çamura çeviren
hiçhiçi ararsan ayakkabı altlarına bak
bir beyazlık görürsen inanma
her ağıza dokunmuş naneli bir sakız
bastıkça toprağa bir özüre muhtaç olan
hiçhiç ölünce imgeler de ölüyormuş Mum
artık ünsüz yayınevlerini
kırpıp kırpıp yatağın üzerine seriyorum
mısralar ve hamiş sevişiyor
mısralar kırıştıkça bir imgenin üzerindeki kağıt yırtığı
sevişmenin acı verici boşalımı oluyor
askerinin bir destanı yırtmasını istemedikçe İsa’ya benziyorsun
bir babanın sadece ölürsen yanına alabileceği
bu yüzden her şiirin her bir anıdan çalıntı
bu yüzden yüksek sesle okunamayan
sadece iç sesle okunan
bu yüzden kimseye yönelik değildir bir şiir
kendi duygularını kaşıtmaktan başka
renkleri bozdurup dilenci avuçlarına
duaların pazarlığına bırakıp durdukça çok sıkıcı olacaksın Mum
sen en iyisi toprağın avuçlarına göm ve unut bir zeytin ağacının altında
seviş İda’nın rüzgarıyla ve yapraklarını boşalt bir renk avcısının üstüne
avcı bir annenin karnını yarıp peygamberin ölüsünü kucağına aldığında
gökyüzünün maviliğine bak Mum
suyun kurtuluşunu göreceksin
gözlerinde zeytin yaprağı sansüründe
renklerin ayrımını göreceksin
hiçhiç yapraksız öldü
sen zeytini unutma