Gönül penceremin,
Özgür kuşudur o!
Uçar konar sabah akşam,
Bir onun dalında
Bir benim yüreğimde!
Gün yirmi dört saat,
Konuktur gönül pencereme.
Ben de onun gizli sevdasına.
Dünya dillerinin acizliğiyle,
Yangın yeridir yüreklerde…
Nice öyküler, şiirler,
Yetmedi bana
Onu tariflemeye!
O ne Uludağ’ın yamaçlarındaki,
Kızıl kestanelerin kızılında,
Ne Beyler Sokak’ın otuz üç numarasında,
Ne de Kertil dağlarının kızıl çam ormanlarında…
Yetmedi canım, yetmedi cananım.
Tekmil doğa, her bir şey aciz kaldı,
Beni, ona anlatmaya…
Bu her daim yanıp duran,
Yürek yangını,
Harlı bir ateşidir!
Bu benim, yalnızca ben!
Sen aydan arı, günden duru,
Geceleri rüyadan,
Gündüzleri hayalden çıkamayan,
Bir tanesin…
Nedir bu biliyor musun?
Bu bir türkü,
Ve o türkü uğruna,
Hapislere düşünülendir,
Bu bir sevda sürgünüdür.
Nedir bu?
Birey olmanın rayihasıdır.
Nedir bu?
Kavgadır,
Özgürlüktür,
Kırmızı gelinciklerdir…