sazın bir teliydin
hiç kopmadın hayatta
saçının karası bile yavan kalır
nasırlı ellerlin yanında
gül kırmızı yatağından geçer
döşüne çarpan kanlı gömleğin suları
kuş konumu komşuluklardan yoksunum
çiçeğimi çocuklar çizmiş dallara
bir nefes için neyimiz eksik
yaslandığımız ağacın gölgesine bağlıyız
kökümüzün durağından başka
gidecek hiçbir yerimiz yok hayatta
damıtılmış bir bulut olaydın
senin yerine geçemez toz pembe
elimdeki güğüm hiç dolmuyor
kaynağından içtiğimiz sular ılımış iyice
eylemsiz otların rüzgarı
nehirden geçerken yakalanmış yağmura
soluğumun deminden damlıyor
divit kalemlerim mavi boyası
ne denizden alır rengini
ne kuzeyli kızların gözlerinden
gün ışığını geçiren ağaçların yongası
sık uğultulu dağların avazı
içine kıvrılıp uyumaz bütün gece