yüzündeki çiçekler / nurşen kaygısız

yüzündeki çiçekler / nurşen kaygısız   benim elim erer mi yüzündeki çiçeği dermeye   külün üzerine gaz yağı dökerdi tevhide gelin yakardı sonra. kül yanardı gün yanar gibi gül yanar gibi haziranlarda. karanlık dere adım adım aydınlanırdı sahipsiz ve soluksuz yaslanmışken kuru devedikenleri yamaçlara. ne gitmek isterdim o yoldan ne de dönmek an suyun ateşe…

Güneşimiz, Havamız, Suyumuz Özümüzü Çalıyorlar Hey

Güneşimiz, Havamız, Suyumuz Özümüzü Çalıyorlar Hey var başlangıcı evrenin var ille de göğün güneşin senin benim sevinin karanlık mı önceydi gözlerinin rengi mi sevdalanmadan önce miydi neyin nesi zamanı soruyorsun senden eski mi ki dert etme yaşa dolu dizgin kendince ister söyle ister ağzını kitle kime ne vardı yaşamın bir başlangıcı ille de günün dünü…

Babası Kılıklı

Babası Kılıklı Bir kız çocuğunun rol modeli annesidir.’ derler hep. Bunu diyenlere göre o kız çocuğu ev işini, yemeği güzel yapa-mazsa anne iyi eğitim verememiştir, kız çok güzel yemek yapıp okumazsa yine anne ilgilenmemiştir. Kızın sosyal hayatı, sosyal çevresi yoksa annesi yabanidir, özel hayatı yolunda gitmezse kesin annesi de gençken öyledir. Çok konuşur, çok gülerse…

Camları Kıran Çığlık, Veysel Çolak

Camları Kıran Çığlık Gökyüzü kadar sen de gördün her şeyi yırtıcı bir hayvanla çuvala konan kadını hatırla boğulurken toprağın nasıl titrediğini… Her idam daha kanlı olsun diye, daha ürkütücü akciğerleri söküldü isyancı bir yolcunun farelere yedirdiler aşkı yasak olanı. Hatırla fillerin önüne atılanları sonra başı kesilenin gözlerini kamaştıran kılıç sonra balta, giyotin ve yağlı urgan…

Bir Nehir Akıyor Sabaha

Bir Nehir Akıyor Sabaha dingin bir geceden iniyorum şafak sökümüne güneşle yıkıyorum yüzümü çayın ömre iyiliği var bir intihar mektubudur yaşam insanı uykusuz bırakan ömrüm dur de bu hayata kırarmış zülfüme takılan sakın ağladığım görülmesin hangi dala konsam çürük hangi ele tutunsam kalleş gözlerim alev yangısı kaçıp gidiyor bir ömür avuçlarımdan cingil ile su taşıyorum…

Düğümlü Zaman, Metin Fındıkçı

Düğümlü Zaman, Metin Fındıkçı I babam öldüğünde aynı duyguyu yaşamıştım dedim onura. ilkbahara uzaktan da olsa bakamazsın bir daha basarak geçmişin yapraklarına; biliyor musun, şiirin ilk dizesini yazdırmıştı baban, bana taksitle kitaplar satın aldığı gün; II durup dururken bir yerlere gelinmiyor bir şehrin dar mesafelerini çıkan taş sokaklarından hayatı anlatmak için tanıklara gerek görmeden, tanrının…

Titrek Olur Şubatta Güneşin Işıkları, Ümit Yıldırım

Titrek Olur Şubatta Güneşin Işıkları, Ümit Yıldırım turnalar öptüğünde panayırları kırlangıçlar ebabiller yuva yaptığında uzağa ak sakallı sözcükler yürüsün sabaha karşı kaplıca suları dolaşsın damarlarınızda karlar eridiğinde kerteriz olacak bize kızıl kırlangıçların yuva yaptığı bir o yana bir bu yana çuha çiçeği sen bize tuz ve kedisin büyük evin mimarı kuru mevsim geldi çattı güneş…

Boş Zaman Ölümdür, H İhsan Sönmez

Boş Zaman Ölümdür, H İhsan Sönmez “Zihinsel bir uğraşı içermeyen boş zaman ölümdür ve diri diri gömülmektir.” Seneca gerçek yaşamla öncü entelektüel yaşam arasında ayırım yaparken bu önermeyi kullanır. Gerçek yaşamın zihne dayanmayan birikim ve hazlarının önünde sonunda boş zamana dönüşeceğini vurgulayarak; felsefe, sanat ve şiirin ve onun derin katmanlarının kişiyi bu boş zaman ölümünden…