GÖZLERİ GELİR AKLINA EN ÇOK SEVDİĞİNİN/ Hasan Çelikkol

Bu kadar çok âşık olursan birikmiş hüzünlerin zinciri olursun Gülerken ağlamak gelir içinden, mutlu değilsindir Resmin tam ortasına düşer kuşlar asılsız ağaç dallarından Kahramanı olamazsın hiçbirinin, bu da senin kefaretin Aşkı yaşamak güzel derler, evet güzeldir hem de çok Sonra bir bakarsın şeytanın dört çatallı oku Sevdiğim dediği çiçeğe bakarken bıçaklanmışsın Göğsünden, kim bilir hangi…

Kırık Düşler/ Asım Gönen

hüzün kapladı dağları yolları zemherinin karı her biri bir diyarda yalnızlık akıyor yarasından sönmüş mahşer yerinin ışıkları kesilmiştir sesi soluğu zamanın bitimsiz devri daiminde kısadır ömrü derdi muhannet kapıları tuz basma yarasına yarını yoktur acıtma gül yerini yalnızlık ölüme mahsus elleri omuzdan kırık bağlanmış ağzı dili dertli çalıyor gam elinin mızıkaları işini ararken kendini yitirmiş…

Ey Özgürlük/ Niyazi Uyar

Ey özgürlük, Sen ekmek su gibi aziz, Ay’la güneş kadar lüzumlusun! Sen var ya sen, Nelere kadirsin, ah bir bilsen! Bilemezsin, Ey özgürlük, Sen yalnızca bir kavram değilsin, Sen ondan çok ötesin! Sen benim gizli sevdamsın, Sen benim, Kıvır kıvır sarı saçlım, Meşeli Tepenin mavilisi, Kara kısrak sekişlinin ürkek gözlerisin! Ey özgürlük, Sen var ya…

GECE VE KADIN/ Ümran Erol

Melisa kokusu, fesleğen kokusuna karışmıştı, Göz ucuyla bile bakmadan, Bir nefeslik hızla geçiyor zaman. Gün, hayallerini boşa çıkarmış Gece, tepeden tırnağa yorgunken; Sessizlik kılığına bürünmüş bir şey, Örtüverdi günün telaşlı gizlerini, Kapkara bir pelerinle Kadının gözyaşlarında duman dumandı, Gecenin gizlerindekiler. Korkuyordu yeniden başlamaktan. Ellerindeki karanlık, kalın damarlardan. Çocukluğunu aradı. Okul bahçesinden taşan seslerden umutlu. Onu…

OTLARIN RÜZGARI/ Mehmet Rayman

sazın bir teliydin hiç kopmadın hayatta saçının karası bile yavan kalır nasırlı ellerlin yanında gül kırmızı yatağından geçer döşüne çarpan kanlı gömleğin suları kuş konumu komşuluklardan yoksunum çiçeğimi çocuklar çizmiş dallara bir nefes için neyimiz eksik yaslandığımız ağacın gölgesine bağlıyız kökümüzün durağından başka gidecek hiçbir yerimiz yok hayatta damıtılmış bir bulut olaydın senin yerine geçemez…

Firari Berceste/ Serkan Engin

İki aşık mısrayız delişmen bir beyite biriken kafiyesi yıldızlı bir berceste tutkulu bir şiirden bahara firari Sana çoğalıyorum gün öptükçe beni Bana kanatlanıyor sustuğun tüm harfler Gözlerinden gözlerime papatya valsi Olalım ki oldukça eksilelim kederden Olalım ki oldukça neşeli harflerle örülsün gecemiz gündüzümüz : Yakamızda yarına açan umudun haylaz çiçekleri

GLİYA’DA KAOS/ H. İhsan Sönmez

düşünce, esaret, kemik kafes anda kalbim ölü bir saat gibi gliya’dan yükselir o anlamsız ses örümcek ağına el basarım ki ateşi ben bulmadım aklı yanan biri bulmuş olmalı ruhumun üzerine harf koyarım söylerim dilsiz olsam da söyler bir kişiye neden fazla iki kişiye eksik kor alevi anahtar deliğinden girer hayaletim alevi söndürür nedensiz neden derim,…

YENİ BİR GEÇMİŞİN İLK GÜNÜ/ Veysel Çolak

Çekingen bir yağmur başladı. Yeni bir geçmişin ilk günü yalnızlık uyandırır, kahve yalnız içilir şaşırmayı öğretir sana önüne düşen boşluk ürkütür dışarıdan gelen siren sesi gider aynaya bakar, yüzünü öğrenirsin kimsen yoktur konuşacak kalbinden başka. O yalnızlığı giyin, parka git yüreğinden serçelere su ver oradaki kuşlardan konuşmayı da öğren parçalan, her parçanı bir sokağa gönder…

eksik de bir şey/ Nilüfer Uçar

eksik de bir şey   söküğünü dikemediğim yıllarım acemce fısıldar mağrur bir nehir gibi serpilip büyür telâşım, ciğer parem yalınayak şiirler yazacağım çırılçıplak özlemlere kulağı tıkalı lahitlere, özü kırık aynalara kusursuz yüzlere, bir de kendime   döne döne geçtim acının ölü evini enine boyuna sevdim kırık dökük sevdaları ıssızlığımı onaran akıl ustam öpeyim kıvrak ellerini…

Ziyaret/ İlhan Kemal

günlerin ağacına vardım, dalından elma topladım, bir şaman duası yolladım atalarımın ruhuna, tütsü yakıp dansa durmadığım, transa girmediğim kaldı… – kal dağlar kal! böyle ünledim sonra tutuldu sözüm, onlar kaldı, ben benden ıradım sığamadım dünyaya, tuttum hiçbir yere gittim uyumdan atıldım, katıldım curcuna karnavalına lavanta topladım lanet bahçesinden zehir kokladım, zifir yedim, baldıran içtim içime…