Gözlerim bozuk. Biraz öteden her şey birbirine giriyor. Hele o kahrolası harfler, sayılar yok mu? Gözümün bozukluğu yetmiyor bir de aşığım. Kızın adı Merve. Benim gözler bozuk, onun da kulaklar duymuyor. Geçen seneden beri seviyorum onu. Öğretmenimiz Aslı Pekcan, dönem başı Merve’yi en ön sıraya, benim yanıma oturttu. Bundan sonra beraber oturacaksınız, dedi. Neden mi? Emir, senin gözlerinin seçemediği yerde, Merve senin gözlerin olacak. Biliyorsun Merve’nin kulakları ağır işitiyor. Beni duymadığı anlarda, benim ne dediğimi sana o soracak. Sen de Merve’nin kulakları olarak ona yardımcı olacaksın. Sınıfta gülüşmeler oldu. Canım sıkıldı. Merve’nin kocaman, mavi gözlerini seviyorum. Ama bir şeyler canımı sıktı. Benimle dalga geçmeye başladılar. Merve’nin kulakları, diyorlar benim için. Sekiz yaşındayım. Kendimi bildim bileli gözlerim bozuk. Kimse bugüne kadar benimle alay etmedi. Merve yanıma oturalı herkes taş atıyor bana. Küçük bir kâğıda: Yanımdan kalk, seni istemiyorum, diye yazdım. Sonra bunu tekrarladım ve tekrar onun defterinin arasına koydum kâğıdı. Derste ağladı. Öğretmenimiz sordu, neden ağlıyorsun diye, o sessizliği seçti. Teneffüste yanıma geldi. Beni neden istemiyorsun Emir, diye sordu gözleri dolu. Herkes benimle dalga geçiyor. Bana Merve’nin Kulakları diye lakap taktılar. İyi de bunda benim ne suçum var? Cevap vermiyorum. Uzaklaşıyorum. Yanında olmak istiyorum, diye bağırıyor. Derste ağlıyor. Öğretmenimiz, neyin var, diyor. Defterine koyduğum kağıtları öğretmenimize uzatıyor. Beni istemiyor, diyor. Öğretmenimiz, Emir, sonra pişman olma, diyor. Merve’nin kulakları olmak istemiyorum, diyorum. Sınıf gülüşüyor. Öğretmen kızıyor sınıfa. Merve’ye, Adil’in yanına geç, diyor. Ayağa kalkıyorum. Öğretmenim, Adil’in yanına geçemez, diyorum. Siz Adil’i bilmezsiniz. Adil, adinin tekidir. Geçen sene silgimi ısırdı. Bende ona tokat attım. O da üstüme atıldı, kulağımı ısırdı. Annem okula geldi. Öğretmenimle tartıştı. Merve benim yanımda oturmasın ama Adil’in yanında da oturmasın. Buna sen karar veremezsin Emir. Otur yerine. Adil ile Merve bir başka oldular. Adil hep top peşinde koşardı. Merve ise ağlar dururdu. İkisi beraber hep gülüyorlar, geziyorlar. Bir kere yanlarına yaklaşayım dedim. İkisi aynı anda kalktı. Öte tarafa gitti. Rezil oldum. Ben pişmanım. Onları öteden kıskanıyorum. Geceleri ağlıyorum. Ders çalışmak istemiyorum. Sonunda Adil’i dövmeye karar verdim. Filmlerdeki gibi bir dönen tekme atsam belki Merve etkilenir. Ama ben korkuyorum Adil’den. Ya ona tekme atarken gözlüğüm fırlarsa? Ben onu altıma alamam. O çok hareketli. Yine kulağımı ısırır. Ama o sabah kararım karardı. Adil’i dövecektim. O, benim olan bir şeyi çalmıştı. Adil okula gelmedi. Öğretmenimiz ağlayarak kendini dışarı attı. Yerine gelen öğretmen bizi kendi halimize bıraktı. Teneffüste Merve’ye yaklaştım. Ağlıyordu. N’oldu, yine niye ağlıyorsun, diye sordum. Öğretmenler konuşurken duydum. Adil’i araba çarpmış, Adil ölmüş, dedi.
Kategori: Yazılar
Share this post