BİR ŞAİR; ASLIHAN TÜYLÜOĞLU ETKİNLİĞİ
Nurdan Aladağ
Karşıyaka Belediyesi, Çarşı Kültür Merkezinde sanatsal etkinliklere yıllardır ev sahipliği yapıyor. Şair-Yazar Veysel Çolak yönetiminde Şiir Atölyesi’ne katılanlar her cumartesi saat 14.00’de şiir üzerine bilgi alışverişinde bulunuyor. Halka açık ayda bir düzenledikleri etkinliklerle şiire ve şaire vefa borcunu ödemek isteyen şiir sevdalıları kimi zaman izleyici kimi zamansa yorumcu olarak yerlerini alıyorlar. Bir Şair; Aslıhan Tüylüoğlu Etkinliği 30 Nisan 2002 Cumartesi günü için planlanmıştı. Nisan ayında doğan şairimize bu etkinlikle doğum günü armağanı vermiş olurken yeni çıkan şiir kitabıyla da okurlarını buluşturma heyecanı yaşatılacaktı. Şair Tüylüoğlu’nun dostları şiirlerinin sesi olmak ve şiir anlayışını okurlara tanıtmak için adeta yarıştılar. Sayısız etkinlikte sunuculuk görevini başarıyla gerçekleştiren şairimizin etkinliğini sunma görevi bana verildi. Günler öncesinden hazırlanmaya başladım. Kadın olarak algıladığı dünyayı kadının yaşadığı zorlukları konu edinirken kendine ait bir söylem yaratarak kendi sesini üretmeye, dolayısıyla şair olarak toplumda söz almaya çalışan Aslıhan Tüylüoğlu’nu tanıtan etkinlik önemliydi. Şiir hakkında sorulan sorulara verdiği yanıtlar ilgi çekici olduğu için Şair Tüylüoğlu’nun sözlerini ve şiirlerini sunum aralarına serpiştirdim. Etkinliğin gerçekleşeceği gün heyecanla erkenden Karşıyaka’ya geldim. Cumartesi günümü güzelleştiren saatler ilk dakikalardan itibaren yaşanmaya başladı…
“İsmimi Tutunamayanlar’ın sonundaki o antolojiye ironik bir hayat hikâyesi uydurarak kaydettim. Okudunuz mu?’’ diyerek yürek ezgileri ile dolu bir dünyaya penceresini açan Aslıhan Tüylüoğlu etkinlik öncesi kitaplarını imzaladı. Okurlarıyla samimi söyleşi gerçekleştirdi. Yanında manevi desteğiyle eşi Tanju Tüylüoğlu da vardı. Suzan Erol çiçeklerden yapılı tacı şaire armağan etti. Fotoğraf çekimlerini de ben gerçekleştirdim. Geleceğe yazdıklarımızla birlikte görsel iz bırakarak anıları taze tutabilmek benin için sevindiriciydi. Saat 14.00’de başlayan etkinlikte şairin yaşam öyküsünü okumadan önce görsel slayt gösterisini izledik. Zamanın eteğinden çekiştirmiş yaşanmışlıkları anılarda kalan duyguların dinginliğini ve imgelere sıkıca sarılmış sözcüklerle şiirlerini yazan şair Tüylüoğlu’nun ‘’Tutunma’’ adlı şiirini Zübeyde Fırat seslendirdi. Gerçekler acıdır ve gerçekten acıtır. İnsanın yüreğini sızlatan gerçekler baştan kabul edilirse acı verici olmaz ancak sonradan çarparsa insanın yüzüne işte o zaman acı verir… Yaşadığımız çağın acılarına duyarlı Şairimizin “Gerçekle Baş Başa” adlı şiirini de Fatma şahin Gündoğan’dan dinledik. Dili sevdiğini ve inceliklerini bildiğini duyumsatan şiirler yazan Şairimiz Aslıhan Tüylüoğlu’nun şiir poetikası üzerine ilk konuşmayı Canan Gürtunca Sanlı yaptı.
Aslıhan Tüylüoğlu’na göre beton çatlağındaki papatyayı görmek direnişin, umudun şiirin simgesidir. Doğa sevgisi, çiçekler, ağaçlar, kuşlar şiirlerinde sık sık yer alırken insan kapitalist düzende, bol yıldızlı bayraklarca ezilmektedir. Şairimizin ‘’Mayıs Çiçekleri’’ adlı şiirini Ülkü Kahraman seslendirdi. Hayata ilişkin olgu ve olayları, inceltilmiş bir öykülemeyle yansıtmayı başardığı ‘’Değil’’ adlı şiirine de Suzan Erol ses oldu. Yaşamda gözlemlediklerini, hissettiklerini içselleştirerek isyan ve öfkesini dizelere ustaca yerleştiren şairimizin ‘’Balkon Yalnızları’’ adlı ilk kitabı üzerine Hatice Eğilmez Kaya sundu. Nice güzelliklerin merkezinde öznel varlığına saygının çıtasını en yüksekte tutan şairimizin ‘’Dan’’ adlı şiirini seslendirmek üzere Seval Aslan şehir dışından geldi. Şiirini okumadan önce sevgi dolu sözlerle şair Tüylüoğlu hakkındaki duygularını ifade etti.
‘’Sürekli değişik şehirlerde yaşamak ve göç etmek zorunda kaldığım için, çocukluğumdan gençliğimden, dostlar, arkadaşlar, eşyalar biriktiremedim bu yaşıma kadar. Oysa bir şiirde, bir dünyayı, bir zamanı, bir yaşanmışlığı, bir algıyı sonsuza kadar korumak mümkündü. Ve şiir defterinin yanında taşınması kolaydı.” diyen Şairimizin ‘’Göç’’ adlı şiirini Nükhet Hürmeriç seslendirdi. Sunumu yaparken sahnede perde arkasında beklediğim anlarda bazen sahne önünde bazen sahnede bazen de sahne arkasındayız ve rollerimiz ne olursa olsun en güzelini yapma çabasındayız diye düşündüm.
Kendine yabancılaşmış bireyi sarsıp kendine getiren şiirler yazan şairimizin şiirindeki özne kavramını ve şiir dünyasını Semiha Taş Özenç anlatırken şairimizin şiirleriyle ilgili hem bilgi verdi hem de yeni kapılar araladı dinleyenlere. Şiir yazmak için birçok neden vardır. Şairimizin de niçin şiir? Sorusuna cevabı :“Zamana tırnaklarımı geçirmek için yazıyorum.” Her şeyin akıp geçtiği, her şeyin geçici olduğu bir yer burası diye yanıtlayan Tüylüoğlu’nun ‘’Barış İçin Barış’’ adlı şiirini de Ümran Erol seslendirdi.
‘’Bir kadın yüreğinin tüm inceliklerini içinde barındıran Aslıhan Tüylüoğlu’nun dipsiz kuyudan beslenen şiir kitaplarını okudukça içinden çıkmakta zorlanırsınız. O duygu derinliği adeta bir öğreti niteliğinde dizelere sinmiştir.’’ Kitaplarına, yüreğinin sesini aktaran şairimizin ‘’Şuncacık Zaman’’ adlı şiirini seslendirmeden önce Gülizar Atan duygularını bu sözlerle anlattı. “Şiirin oluşması, sürekli biriken görüntüler, insanlar, yaşamlar, hayatın verdiği ağırlık gibi etkenler yüzünden bir yağmur bulutunun usul usul doluşuna benzer. Şiir ise ansızın bastıran sağanak, bir taşma noktasıdır.’’ diyen Şairimizin ‘’Kırmızı Mayıs’’ adlı şiirini de Giray Önsoy seslendirdi.
Duyguları deliren bir şairin nefes almadan şiir söylemesi can yakıcıdır. Şairimizin, bir insanın bütün hallerini anlattığı ‘’Günlerle Bozmak ‘’ adlı altıncı şiir kitabı üzerine konuşmayı Erkan Karakiraz yaptı. Salondaki izleyicilere – ‘’Şairin kitabını kaç kez okudunuz?’’ sorusunu yöneltti. ‘’Tüylüoğlu’nun şiirini okumadan önce ihtiyacınız olan malzemeler şunlar’’ diyerek çantasından bir paket çubuk krakeri bir şişe suyu bir kalemi masanın üzerine koyduktan sonra konuşmasına başladı. Etkileyici farklı bir sunumla şairin son kitabı hakkında bilgi sahibi olan izleyicilerin dikkati sahnedeydi.
Toplumun değer yargılarını dağıtırken gözlerimizi, aklımızı ve yüreğimizi aynı hizaya sokmak isteyen şairimizi değişik yönleriyle tanımış olduk. Duygusal, sosyal bilinci, farkındalığı çok yüksek olduğundan düşüncelerini okuyucuya en kestirme yoldan ulaştırabilen, aşkın ve insan ruhunun en karanlık labirentlerine, en ince mahrem yerlerine ulaşmak isteyen şairimizin ‘’Gülün Sahibi’’ ve “Gazel’’ adlı iki özel şiirini özel sunumuyla Cevdet Bey seslendirdi. Tüylüoğlu için insancıllık ana temalardan biri, insana iyi niyetle yaklaşır, empati kurar, başka insanları anlamaya çalışır, başkalarını anlamaksa insanın kendini anlamasından geçer. Bu yüzden kendisini “ Ölümü anlamaya açılmış bir göz” olarak tarif ederken aslında yaşamı anlamaya açılmış bir göz olduğunu da söylemiş olur.
Teşekkür konuşmasını yapmak üzere şairimiz Aslıhan Tüylüoğlu’nu sahneye davet ettim. Etkinlikte emeği geçen herkesi tek tek isimlerini söyleyerek teşekkür etti. Sahnede Şair-Yazar kimliğiyle bulunmanın gururunu yaşatan şiir ve sunumların en can alıcı bölümü Veysel Çolak’ın ‘’Tek kelimeyle O bir Şair’’ demesi oldu. Veysel Çolak’ın elinden Homeros ödülünü alırken baba kız gibi sarıldılar. Şairin sevincine bizler de ortak olduk. Etkinlik sonunda 1 Mayıs şarkısının çaldığını duyar duymaz eşlik eden herkesin gözleri ışıldadı. Bir Şair; Aslıhan Tüylüoğlu etkinliği güzellikle sona erdi. Karşıyaka Belediyesi Şiir Atölyesi katılımcısı olmanın mutluluğunu bir kez daha hissettim. Nice etkinliklere…