Eşref Karadağ, Ahiret Sorusu
Hocanın programına yarım
saat kala Rukiye’nin evine
koşmuştu Necla. Hazır
ortalarda kimseler yokken televizyonu
aramalı, kafasına takılan o sorunun
yanıtını bulmalıydı. Nasılsa Rukiye
açmıştı bu işi başına, sonuna kadar
yardım edecek, bu sorundan kurtulana
kadar kahrını çekecekti.
Necla’nın geleceğini bilen Rukiye,
zorla şerle kocasını kahveye, büyük
oğlunu da arkadaşının evine göndermeyi
başarmış, komşusu gelmeden
çayı demleyip çekirdekleri de hazırlamıştı.
Canlı yayının jeneriğini duyar
duymaz telefonları hazırladılar. İkisi
iki ayrı koldan aralıksızca ararken bir
yandan da çekirdeklerini çıtlatıyorlardı.
Nihayet hoca, o nur yüzüyle programı
açıp ekran başındaki müminleri
selamlayınca bizimkilerin heyecanı
daha da arttı. Parmakları telefonda,
gözleri ekranda hop oturup hop kalkıyorlar,
meşgule düşen hatlara veryansın
ediyorlardı.
(…)
Not: WEB sitemizde dergimizde yer alan ürünleri kısmen paylaşıyoruz…