GECENİN SARMAŞIĞI
akşamlar kadar geniş değil soluğum
sokakları pürtelaş sararken gecenin sarmaşığı
bildiğim tek şarkıyla adımlıyorum kendimi
ipi üç cadde boyu uzakta çıngırağın
gidip dokunsam bin bir iltifat
şefkatli yüzünü buruşturarak karşılarlar beni
içimde birbirini tanımayan iki yabancı
biri hazırdır sırnaşmaya diğerine güvenmem
yılgınlıkla gençliğin ateşi nasıl bir olur
öfkesine yenilmiş bir denizim kimine göre
arada beni bile korkutsa da gelgitlerim
kimine göre çiçeğini henüz dökmemiş ilkyaz
benden ötesi tufanmış sonrasını bilemem
eskiden bu kadar da değildi özgüvenim
tekmelemeden önce bakışlarından öperdim kedileri
orada güllüdür perdeler ve yer sofrası hazır
tatlı rüyalardan uyanmaya tokum ben
bir mendil gibi koklanıp koklanıp çitilenmeye
hayır vefadan bahsetmenin zamanı değil
sarhoşlardan, titreyen itlerden ve tedirginliğimden
ben de şaşırıyorum bazen bu kadar değiştiğime
direği yıkılmış bir evin duasıdır anneler
vakti gelmeden yetim büyüdü kalbim
neden yalnızca bir şarkı bildiğimi anladınız mı
Selami Karabulut