KISA ŞİİR YAZILARI (KISA DENEMELER)
ŞİİR YAZILARI
Konu şiirse şiirin yanındaki de bizim şairse, şiir denemeleri yazmamak olmaz. Şiir yazısı görüp de okumadan da geçilmez; ayıptır. Şiiri iyi tanımlarız, abartırız, büyütürüz; bununla kalmayıp okuru suçlarız, şiirdaşları alıp satarız. Sisteme, anlayışa ve günün moda kavramlarına yaslanıp akıntıya kaptırıveririz yazılarımızı. “İlk dize tanrı vergisidir”, “Şiir yazmak sözcükleri savurma sanatıdır”, “Şiir ne demediğindir.” “Şiir direniştir” gibi özlü sözlerle süsleriz yazılarımızı.
Ne var ki küçük bir sıkıntımız vardır bu konuda. Abartmıyorum, bu tümceleri dergi veya kitaplardan aldım. Böyle büyük sözler ederiz de hiç düşünmeyiz. Şiir yazılarındaki abartılara bir bakalım aklı selim. Örneğin yukarıda verdiğim dört tümcenin şiir için ne anlama geldiğini birisi açıklayabilir mi? Kime bir yarar sağlar, neyi geliştirir şöyle biraz sağduyulu sorgulayabilir miyiz? Bu tür yazılar yazılmalıdır ama şiirle ilgili yazılması gereken çok daha ciddi konular var dostlar. Şiir, magazinsel söylemlerle ve abartılarla yol alacak kadar sığ bir sanat değildir; anlam ve düşünce sanatıdır.
EN KISA ŞİİR YAZISI-1
Çağımızda kurulu modern sistemler, aydın olduğunu varsayan insanları kendine bağımlı kılmakta, istediği kıvama getirmekte, gereklerini dikte etmekte, bireysel estetik algı ve estetik yargısını yavaş yavaş olumsuz yönde dönüştürmektedir. Bu durum, yaşadığımız çağın en büyük ve alt edilemez sorunlarından biridir.
EN KISA ŞİİR YAZISI -2
İnsanı olumlu tutum ve davranışlara yöneltmek, duygudaşlık, düşünme, düş ve imgelem yetisini güçlendirmek için dürüstçe ve çıkar kaygısı gütmeden şu dört konunun üzerine toplum olarak gidilmelidir. Bunlar; Duygu Yönetimi, Beğeni Yönetimi, Sanat Eğitimi ve Sevgi Eğitimi’dir.
EN KISA ŞİİR YAZISI -3
Estetik algı ve estetik değer yargısı, insanın yaşamsal algıları ile bir bütündür ve her insan zihni bu algı ve yargı için hazırdır. Şairin, okurda hazır olan bu estetik algı ve yargıyı doğru harekete geçirmesi ve uygun yönetmesi gerekir. Şöyle bir çıkarım vardır; şair kendi beğenisini kendisi oluşturur. Sözün özü, şair kendi beğenisini kurar, yayar; ancak bunu yaparken okur dünyasının renklerini kullanmak zorundadır. Vazgeçilemez ve karşılıklı ilişkidir.
EN KISA ŞİİR YAZISI -4
Şiirde alışılmamış bağdaştırmalara başvurmanın temelinde, okura yansıtılan imge ve tasarımlar dışında, insan zihninin derinliklerinde hiç dokunulmamış alanlarda yeni görüntü ve tasarımların oluşmasını sağlamak yatar. Bu nedenle alışılmamış bağdaştırmalar, şiir dilinin sanatsal özellikleri arasında en önemli ve çarpıcı şiirselliği sağlayan dilsel, duyusal ve zihinsel olgudur. Aynı zamanda şaire, dilsel ve sanatsal yaratıcılık ortamı sunar.
EN KISA ŞİİR YAZISI -5
İmge; okur birikimi, anlam ve çağrışımın toplam sonucudur. Şiirdeki anlam sisteminin nesnel halidir. Özellikle şiir gibi örtük ve anlam alanı geniş dil kullanan sanatlarda; çokanlamlılık, çağrışımda rastlantısallık dolayısıyla anlamda rastlantısallık mutlaktır. İmge sadece iki uzak söz kaynaşmasıyla değil, sözcük, söz kaynaşması, deyim, dize, mısra, kıta veya şiir bütünlüğünden doğurulabilen sonuçlardır. Sözle görünüşe taşınan değerlerdir ve aynı zamanda okurda yeni imgelem alanları yaratma gücüne sahiptir.
İYİ HUYLU ELEŞTİRİ
İyi huylu eleştiri, sevgi ve sevginin yoğurduğu bilimsel aklı gerektirir. Bilimsel akıl, kirli bilgi ile temiz bilgiyi birbirinden ayırabilir sağduyulu çözümlemelere sahip çağın önüne geçmiş akıldır. Şair ve şiir eleştirmeni de bu akla sahip şiir işçisidir, öyle de olmalıdır. Bilginin ve bilmenin sınırı yoktur; tıpkı sanat ve şiirin sınırsız bir evren oluşu gibi… Sanat ve şiir dünyasında keşif bekleyen o kadar çok şey var ki bu keşiflerin yapılabilmesi için eleştirmen de işin bir ucundan tutmalıdır. Etik değerlere sahip, sanata ve çağa uygun donanımı kuşanmış olmalıdır.
Eleştiri ciddi bir iştir. Şiirin etkinliğini, yetkinliğini ve estetik değerinin tespitini bir kenara koydum; her şeyden önce eleştiri, şairin okuludur; olmazsa olmazıdır. Öyle de olmazsa ne olur? Bizim gibi olur. Eleştirel deneme diye şair hakkında genelleme, şiir hakkında yinelemeler okuruz.
ELEŞTİRİ
Taraftarlık, görüş farklılığı ve önyargı bir yere kadardır yapıt karşısında. Sanatsal ve şiirsel bilgi kamusaldır, metinler arasıdır, tarihseldir, evrenseldir, dinamiktir, farkındalıklı algı, özgün anlamlandırma ve yargılamanın sonucudur. Ortaya konan bir sanatsal bilgi veya kuramı önce okur olarak okumakta yarar vardır. Şair önce okur olmalıdır. Her tür bilgiye eşit mesafede durmalı ve onu süzgecinden geçirdikten sonra bir yorumda bulunmalıdır.
Eleştiri sadece bir metin türü değildir; sanat eserinin tanımlama, çözümleme, değerlendirme, değerini belirleme ve raporlama sürecidir. Altının değeri durduğu rafın niteliği ile ölçülmez; kendi saflığı ile ölçülür. Önemli olan altının ayar değerini ölçebilmektir. Bunu ölçmek için de donanım ve özel teknik gerekir. Eleştiri de tıpkı altının ayar derecesini ölçmek gibi bir şeydir. Üç beş süslü ve çeviri bilgi, ideolojik ya da dinsel olguların güdümünde yaptığınız sanatsal yorumla eleştiri yapmış gibi görünebilirsiniz; ne var ki bunlar özgün ve yetkin bir eleştiri olmaz. Çünkü bir şiiri değerlendirmek için onun varlık katmanlarını açmak, örtük alanlarını açığa çıkarmak için bilimsel ilkeleri kavramış olmak gerekir. Şiir, şair, okur üçgenindeki doğrusal ve çapraz ilişkiyi, bu ilişkiden doğan sonuçları yakalamak gerekir.
BEKLENTİ ÖTESİ
Doktrin, konsept, form ve kavramların doğrusal etkilerini gereğinden fazla dikkate alanlar, kendisine öğretilen kalıpları, günlük yaşamda uygulamak isterler, bağlılık duyarlar ve en doğru davranış içinde olmalarıyla böbürlenirler. Oysa tutarlı olmak ya da ilkelere sıkı sıkıya bağlı olmak, sanatsal yaratıların önünde duran kocaman bir engeldir. Bu yüzden sanatçı, özellikle şiir gibi sanat alanlarında, insan beklenti ve kabullerinin ötesine aşmalı, alışık olmadığımız düşünme biçimini önümüze sermeli, arzuladığımız derin duygu durumuna girmemizi sağlamalı ve önerdiği yenidünya görüntüsünü örnekleriyle duyumsatmalıdır.
ŞİİRİN İMGELEM GÜCÜ
Her şiir, şiirse eğer, toprağa kökleri salınmış bir kültür hazinesidir. Şiirin açığa çıkardığı her söylem, dilsel kıvraklık, düşünsel ve duygusal evren, insanı bir yanından kavrayarak onu sımsıkı tutar. Algıyı sarsıntıya uğratarak duygu durumunu ve görme biçimini değiştirir, yeni bir gerçeklik olgusunu kavramaya yöneltir. “Ben”i yaşam sevincine götürür.
Biliyoruz ki her şiir, okuru ile yaşamsal bütünlük kazanır. Şiire okur gözünden bakmak bugünün eleştirel yaklaşımlarında çok üzerinde durulan bir konu olmasa da ben bu yanını özellikle önemsiyorum. Çünkü her sanat eserinde olduğu gibi şiir de insan için vardır. Eleştirinin önemli konularından biri de şiirin, okur üzerinde yaratmış olduğu imgelem gücünün tespitidir.
KATMAN EDEBİYAT ELEŞTİRİSİ
Katman Edebiyat Eleştiri Sistemi, Şiir Çözümleme Tekniği[1] diye yine benim önerdiğim kapsamlı bir sistemin üzerinde uygulanabilir, izlenebilir ve genellenebilir sonuçlara yönelen bir kuramdır. Kuramının ayrıntılarını ortaya çıkarabilmek için, özellikle “şiir sanatı” ele alınmıştır; çünkü şiir duyusal ve nesnel yapısı bakımından, sanat eserlerinde olması gereken tüm katmanları görünür biçimde içinde taşır ve bunlar şiir sanatı ile daha kolay açıklanabilir. Sanat eserlerinin tamamında, nesnel ve duyusal olarak var olan içsel ve dışsal varlık katmanlarını şiir çözümleme tekniğine dayanarak sanat bilimi, sosyal ve insani bilim veriler ışığında görünür kılmaya çalışır. Şiir Çözümleme Tekniği, şiiri katman[2]lara ayırır, katmanları da tabaka[3] veya eksen[4]lere ayırarak ilgili tabakaları kendi disiplini içerisinde şair, okur, eser, zaman ve ortam çarpanlarını dikkate alarak çözümlemeye yönelir. İşte Katman Edebiyat Eleştirisi, Şiir Çözümleme Tekniği ile daha nesnel, daha tarafsız, bilimsel ve sanatsal eleştiri biçimidir. Aslında bu teknik şiir için tasarlanmıştır; ancak yazın evreninin her alanına uygulanabilir ve diğer tüm san at türlerine de uygulanabilme yeteneğine sahiptir. Ayrıntılı bilgi için dipnotta verilen kaynaklara bakabilirsiniz[5].
ELEŞTİRİ İŞİ
Şiir kendine özgü bir bilim alanıdır; sanat da. Şiir bilgisiz, şiire ilişkin kavramlar arası bağıntı ve hiyerarşik konumlanışını çözmeden geliştirilemez; yeni ve büyük şiir yazılamaz. Alışılmış ve kalıplaşmış yargılardan uzak bir gözün bakması çoğu zaman yeniliğin, yaratıcılığın ve farklı bir bakış açısının doğumu için önemlidir. Eleştiri, eleştirmen ve eleştirinin eleştirisi bu açıdan çok önemli bir işleve sahiptir. Bu nedenle uzun bir araştırmadan sonra şunu anladım; sanat öyle gelişigüzel ve gösteriş için yapılan bir eylem değildir. Sanat yenidünyayı, çağdaş insanı ve aralarındaki ilişkiyi farklı biçimde anlamlandırma, görme, duyma, işitme, sezme işidir; var olandan ve kavranabilen soyut gerçeklikten yeni görünüşler ve görüntüler üretmektir. Bundan sonrası yazı, söz, çizgi, renk, hareket, ışık ve biçim gibi kendi tekniği ve özelliğinde var etme işidir.
Eleştiri ise bu ayrıntıları temelinde var olan gerekçeleriyle birlikte okunabilmesini, açığa çıkarılabilmesini sağlamaktır. Yapıtın yetkinliğini, etkinliğini ve estetik değerini duyumsanır kılmaktır.
Yaşam Öyküm
Yaşar Özmen
1964 yılında Eskişehir’in Mihalıççık ilçesi Kızılbörüklü köyünde doğdu. 1989’da Kara Harp Okulu Makine Mühendislik bölümünü bitirdi. 2007 yılında Selçuk Üniversitesi’nde Yönetim Organizasyon konusunda yüksek lisans yaptı. 2014 yılına kadar yöneticilik ve bilgi yönetimi konusunda değişik görev alanlarında çalıştı. TSK’dan 2014 yılında emekli oldu. Bilgi yönetimi, iş sağlığı ve güvenliği, gayrimenkul değerleme gibi özel uzmanlık alanlarına sahiptir. Sanat felsefesi, yazın, fotoğrafçılık, resim ve şiir gibi sanata yönelik konularda kurs ve çalışmalarını sürdürmektedir. 2011 yılından beri sanat bilimi, dil bilimi, resim, öykü ve özellikle şiir üzerine çalışmalar yapmaktadır.
Yayınlanan Kitapları:
“Bir Damla Suda Halkalar” şiir kitabı, 2018, Temren Yayınları.
“Saf Sanattan İnsana, Şiir Çözümleme Tekniği ve Şiir Eleştirisi”, sanat çözümlemesine yönelik kuramsal kitabı, 2018, Trend Yayınları.
“Umut Bekler Bizi”, Görsel-Sayısal Şiir Kitabı, Mayıs 2020, (e-kitap)
“İmgelem-İmge-İmgelem” (Denemeler-1) (e-kitap) Vedat Günyol 4. Deneme Yarışması Seçici Kurul Özel Ödülü, Mayıs 2020
Şiir/Sanat Çözümlemesi (Denemeler-2) (e-kitap) Mayıs 2020, Homeros Edebiyat Ödülleri 2020 Bir Şiiri İnceleme dalında “Turgut Uyar’ın Üçyüzbin Şirinin İncelenmesi” üçüncülük ödülü alan inceleme bu kitaba alınmıştır.
ŞİİR SARNICI (E- DERGİ) dergisinin, kurucusu ve yöneticisidir.
Sardunya Zamanı Şiir Seçkisi, Türk Dünyası Şiir Seçkisi ve Şiir Kalbimizde Şiir Seçkisi ile Nar Öykü/Şiir Seçkisinde yer almıştır. Deneme, makale ve şiirleri, yazın dergileri ile diğer yayın ortamında yayımlanmaktadır.
0538 686 95 84
LİNKLER:
siirsarnici-e-dergi.blogspot.com
siirsarniciyasarozmen.blogspot.com
https://www.facebook.com/groups/2718478678431667/files/
https://www.facebook.com/groups/1599953170100351/
[1] Şiir Çözümleme Tekniği, şairin imgelem sürecinden şiiri yaratışına, şiirin okurda yarattığı erekten gelecekteki anlamsal devinime ve şiire artı değer katan tüm unsurlara kadar toplam şiirsel süreci kapsar. Şiirin bütün organlarının varlığı ya da yokluğu ile işlevsellik ve işlerlik durumunun ortaya konmasına yöneliktir.
[2] Katman, şiirin nesnel ve duyusal varlıklarını kendi özellikleri içerisinde bir grupta toplayan yapıdır.
[3] Tabaka, katmanları oluşturan nesnel veya duyusal daha alt varlık alanlarıdır.
[4] Eksen, sesin fiziksel özelliği gereği ses katmanının altındaki sınıflandırmadır. Tabaka teriminin işlevi ile aynıdır.
[5] Saf Sanattan İnsana, Şiir Çözümleme Tekniği ve Şiir Eleştirisi” isimli sanat çözümlemesine yönelik kuramsal kitap ve Şiir/Sanat Çözümlemesi (Denemeler-2) (e-kitap)’ne bakabilirsiniz.