Nurşen Kaygısız, Bir Eflatun Ölüm
susuyor zaman
eski radyoda
solo bir acıyı dillendiriyor
hanende…
kim ekiyor
bunca kederin tohumunu
sözcüklere
bilmiyor
dinleyenler..
ben sana
kızıl bir deniz düşlüyorum
dalgaları
yalım yalım yanan
sen
ırarken ellerimden
eflatun bir ölüm sarıyor
bedenimi.
siyah beyaz bir fotograf
gri bakışlardan kalmış
ıslak izler
mavi bir gökyüzü
telli pullu bir tekne
gümüş kanatlı bir martı
alıp götürüyor
aşkla getirdiklerini
aşktan sonraki demlere…
sönüyor mu
gözlerimdeki yangın
bitiyor mu
sözcüklere sığınmış
hüzün..
bitiyor belki
kimse bilmiyor
ben sana
çiçek çiçek bir bahar düşlüyorum
açıyor
bütün tomurcuklar
neşeyle
sen
kaparken gözlerini
şimdiki ve gelecek zamana
eflatun bir ölüm sarıyor
bedenimi