POETİKA DEFTERİ II
Şiir Nasıl Değerlendirilir?
Ümit Yıldırım
Metin Altıok
Metin Altıok, Oktavio Paz’dan el alarak şiir yoktur, şair vardır, der bir şiire bakarken. Bir şiiri diğer bir şiirden ayırt eden şey şairi yani onu kuran evrendir, der. Şiir okurları da kendi mizaçlarına uygun olan şairleri seçerler, güzel bulurlar. Siz bir şairin şiir dünyasını seçtiniz, sevdiniz diye, diğer şairler ve şiir dünyaları çirkindir demek değildir bu. Bir şiiri sevmeniz şairinden ayrıdır, çünkü sevgi bir “akış” meselesidir çoğu zaman.
Ahmet İnam
Felsefeci şairlerimizden Ahmet İnam, bir şiiri tartarken onun şu özelliklerine bakar: Şairin, 1. yaşamasına, 2. donanımına, 3. beğeni gücüne, 4. şiir zekâsına. 5. şiire duruş biçimine, 6. şiir duyarlığına,7. şiir tutkusuna, 8. dil ustalığına, 9. şiir dünyasına, 10. sürekliliğine, 11. sanatı ile yaşantısının örtüşüp örtüşmediğine. Tabii, “en sonunda ve önemli olarak şiir, her türlü ölçütün üstündedir, ben sezgilerime bakarım” demeyi de unutmaz.
Ferit Edgü
Ferit Edgü’nün ressama ve resme olan bakış açısını “şiir ve şair” için uygularsak şu üç ölçü bizi onun şiir anlayışına götürür:
1.Şairin şiirle olan ilişkisi,
2.Şairin şairlerle olan ilişkisi,
3.Şairin dış dünyayı yansıtma biçimindeki kişilik.
Şairin şiirle olan ilişkisini belirlemek sanıldığı kadar kolay değildir. Onu bir araç olarak kullanıp kullanmadığının ölçütü nedir? Gerçi kimin ne derdi var sanat alanında belli oluyor ama asıl sözünü karnında saklayanları, maskeleriyle yürüyenleri nasıl bileceğiz? Eğer geçici bir heves taşıyıp taşımadığıysa söz konusu olan elbette bunu bize zaman gösterecektir. Üçüncü ve son madde ise bir sanat yapıtının olmazsa olmazı: Kişilik.
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Bakınız has şair ve şiiri nasıl tanımlıyor ressam şairimiz:
“Taşına toprağına toz konduranın
Alnını karışlarım
Şairim şair olmasına
Canım kurban şiirin gerçeğine, hasına
İçerisine insan kokusu sinmiş mısralara vurgunum
Bıçak gibi kemiğe dayansın yeter
Eğri büğrü, kör topal kabulüm.
Şairim
Zifiri karanlıkta gelsin şiirin hası
Ayak seslerinden tanırım
Ne zaman bir köy türküsü duysam
Şairliğimden utanırım.”
Salih Bolat
Şiir manzum da olur düzyazı da bu nedenle şiir nicelik değil niteliktir, diyen Salih Bolat, önüne konulan şiirin, bir gerçekliği kavrayıp yeniden üretebilme gücüne baktığını söyler ilkin. Ona göre şiir, yoğunlaştırılmış anlamdır. Bu anlam da imgeler dünyası ile kurulur. Şiirdeki imgelerin okurda bir karşılığı olmalı. Birbiriyle ilintisiz, dağınık, uzak, şematik imgeleri yapay bulur ve onu şiirden saymaz. Şiir bir tasarım işidir, şairin yaşamı da bu tasarıma dahildir, diyen Salih Bolat, şairin bir ütopyasının, ideolojisinin, rüyasının olmasını gerekli görür. Bunlar yoksa ona göre şiir de yoktur.
Yücel Kayıran
Yücel Kayıran, bir şiiri nasıl değerlendirdiğinin aşamalarını şöyle sıralar: Otantik şiir, bir varlık durumunun dışavurumu olan şiirdir; epistemik şiir, varlık durumuna ilişkin bilginin betimlemesini dışa vurur. Bu durum, nesnesi edindiği şiirin ne’liğini, temel niteliklerini buluş ve keşiflerini tanımlar. O, eleştireceği şiirin ana niteliklerini belirler, inceler, irdeler. Bir şairin bütün şiirlerindeki birliği, süreklilik gösteren nitelikleri ortaya çıkarabilecek şiiri ve dizeleri bulmak, oradan bütüne yürümek ister. Kullandığı yöntem ince eleyip sık dokumak, yani çapraz sorgu (elenkhos): sağlam görünen argümanları taraf tutmadan çürütmek. Ben bir şiiri, bütün ezberlerden sıyrılarak okurum, der eleştirmen şairimiz.