Sanatın Işığında Eğitim, Şahika Çağlar
Çağlar boyunca insanlık en çok sanatla eğitildi aslında. Sanatçılar taşa şekil verirken kendi ruhlarına dolayısıyla da toplumlarına da şekil verdiler. Ya da fırçalarıyla rengârenk desenler çıkarırlarken kendilerinin ve toplumlarının dünyaya bakışını renkli kıldılar. Sözleri, dizeleri eğitti, sağalttı hem kendilerini hem de çevrelerindekileri. Şiirler, kitaplar, tablolar, heykeller, sahnedeki her türlü ifade etme yöntemi duygulu parmakları ile kavradı insanlığı; iyiliğe, güzelliğe, doğruluğa taşıdı onu.
Dünyadaki çoğu kez hüzünlü, bazen de neşeli maceramız sanat sayesinde daha bir anlaşılır, hatta kabul edilir oldu. Sanat bize yalnız olmadığımızı anımsattı. Teklikten çokluğa, bir olmaktan birliğe ulaşmamız estetik anlayışımızın gelişmesi sayesinde kolaylaştı. Sanatçılar yaratının sancısını her ne kadar hücrelerine kadar hissetseler de bizlere onların ürettiklerinden haz alma payı düştü. Herhangi bir şarkıyı dinlerken, bir şiiri okurken, bir romanın sayfalarında gezerken, bir tabloya veyahut bir heykele bakarken, sahnedeki birini izlerken onlar yandılar belki de biz sanat karşısında haz duyduk. İşte sanattan duyulan bu haz bizim en sevdiğimiz eğitmenimiz oldu.
Hayat okunacak bir yazı, bir roman, öykü şiir gibi durmaktadır yanı başımızda. İster sayfa sayfa okur yaşamı derinleştirir anlamlı kılar, ister kahramanı olur, ister özet çıkarır, ister göz gezdirir, isterseniz okumadan geçersiniz, sayfaları çevirmeden yaşama devam eder geçer gidersiniz. Eğitim tüm insanlık tarihi boyunca bu kocaman kitabın sayfaları arasında dolaşma çabasıdır. Öğretmek ise bir ustalık bir sanattır, kocaman kitabın sayfalarını ne zaman nasıl çevirmesini öğretme becerisidir bu beceri zamanla kazanılmıştır tarihin sayfalarında.
İnsanlar yaşamın doğanın ve birbirlerinin sırlarını çözmek için hep bu sayfaları karıştırmışlardır. Mara duvarlarındaki olağanüstü resimlerle ilk karşılaşıldığında sanki yeraltında mağaralar resim galerisi ve sergi alanıdır ne yapılmıştır o duvarlara yaşadıkları zaman diliminde olan olayları resmetmişlerdir avcı av bizon kürkü giymiş insanlar dans ateş ve daha birçok biçim sembol ve en son Göbekli tepede de çıkan kalıntılarda yine içimler semboller bulunmaktadır. Tarihin açılan yeni sayfasında bilimi aydınlatacak semboller i çözmek gerekmektedir. Biraz daha ileri gidelim yağmur damlaları güneş ışığı ile buluşunca çıkan renkler yine bizi bilim yolculuğuna doğru yol almamızı sağlamıştır. Yani doğanın güzelliği gizemi…