Hatice Eğilmez Kaya, Ağır Aksak Sevinçler
evvel zaman içinde,
bir oğul adıydı temmuz.
serin dağ yollarında esen…
bütün patikalar doruklarda dinlenirlerdi
kocaman gölgeli çınar ağaçları
söylerlerdi türküsünü güllerin…
sarı sıcak akşamüstüler
kalmak ve gitmek arasında
mekik dokuyan
sarışın gülüşleri ile
yaprakları solgun
gün ışığı karanfiller…
hep bir ağızdan anlatırlardı öykülerini
yumuşacık elleri olan
iyimser ve masmavi yerküreye!
yürürdü ağır aksak bir dere
yaz günlerinde kararsız…
kocaman, iri, ela gözleri varken
fotoğraftaki çocuğun;
annesi akvaryumda balık,
kafeste huma kuşu…
tenha kasabalarda
bir kahve molası hayat!
gülümserdi uçsuz bucaksız
bir evrenin
yarı aydınlık burçlarından…
kayıp gittiğinde o günler avuçlarımızdan!
sevgilinin gece karası gözleriydi
sonsuzluğa susayan…