kuzguni saçlı kadın
Çiğdem Sezer’e
kuzguni saçlarında akşam yorgunluğu
hüzün kızıl buğusunu çeker ıssız limanda
aşk, aşk ki; batık gemide yitik hazinesini arar
martıların her manevrasında ürker gizemli bakışlar
o bakış ki, yırtar yüreğin ak duvağını
sesini denizde yıkayıp kuruttuğun her gün
aşk imzalı yelkenler süzülür gecenin kollarına
albatros ol, Atlantik’te kanat çırp her dalışta
kadınca konuştun yunus dili, sahil dudakla
Antik Çağ’a çatal yürek şiir çocuklar doğurdun
mülteci rüzgârın karbon saçlarından
gecenin siyahi gözlerine imgeler dağıttın
yaralı daldın; ötesi vurgun yemiş aşk dünyasına
ne çığlığın kanadı, ne de kaybolan mavi günlerin
gölgesiz kuşlar kanatlandı dalgın bakışlarından
düş’ün perdesi yırtıldı güneş yanığı teninden
sen ki; yaşamın fiyakasını tuza bandın
sen sustun incinince esmer güzelliğin
sorgusuz yansıdın dişil gözlü ayışığında
hani nerede sarhoş denizin ilahî aşkı
yosun, hüzün koktu gözlerinin ırak sahilinde
yazdı kaptan, seyir defterinin sararan sayfasına
kuzguni saçlı kadın, aşkın çehresini arar ufuk aynasında
Nilüfer Uçar
Resim: Necla Yıldız